13 Kasım 2010 Cumartesi

Ayancık'ın Güzel Turistik Yerleri, Sinop Ayancık Gezilecek Yerleri

Ayancık ilçesi cevresinin dağlık ve ormanlık alanlardan oluşması ve Küre dağlarının yüksek tepelerinin ilçe sınırlarında olması nedeni ile orman içi pek çok dinlenme alanı ve yaylalara sahiptir. Bu yaylaların en önemlileri Çangal, Akgöl ve Karlık yaylalarıdır.

Çangal= Ayancık- Kastamonu yolunun 25.km sinde yoldan 3 km içeride bulunan Çangal orman içindeki acıklık alana kurulmuş bir yerleşim yeridir. Burada orman işletmesine ait idare binaları, misafirler ve lojmanlar bulunmaktadır. Binalar tek katlı olup arazi üzerinde dağınık vaziyettedir.
Kücük bir tatil köy havası yaratılmıştır. TEsisler ayancık kereste Fabrikasını kuran Belçikalı ve Almanlar tarafından 1930 yıllarda inşa edilmişlerdır. Etrafındaki geniş Göknar ormanları ve yakın köylerle birlikte kış turizmi, av ve dağ turizmi için uygun olup tesis yapmaya oldukca müsaittir.


Akgöl= Ayancık ilçesinin güneyinde Ayancık - Kastamonu yolunun 31.km sinde yoldan da 5km içerisinde bulunan Akgöl 1200 metre yüksekliktedir. Etraftaki sık göknar ormanları içinden akan iki çayın birleştirerek oluşturduğu göl ortalama 3 dönüm alan kaplamaktadır. Gölün yanında orman işletmesıne ait bir tesis bulunmaktadır. Günübirlik piknik için uygun olan göl cıvarındaki orman içlerinde piknik masaları ve ızgara yerleri bulunmaktadır. Çevre ormanlarda yaban domuzu,ayı,kurt,çakal ve tavşan gibi av hayvanları mevuttur.
 Akgöl'e ulaşmak için inilen 5 kmlik yol stabilize olup buradanda inaltı bölgesine dogru yol devam etmektedir. Buyol üzerinde Bulunan inaltı mağarası ve kanyonları safari turlar ve yürüyüşler içinde müsaittir. Kış mevsiminin uzun geçtiği bölgede küçük kayak pistlerininde yapılabileceği uygun orman için boşluklar mevcuttur.


Karlık Yaylası Ve Düdeni= Akgöl ve inaltı mağarası ile hemen hemen aynı bölge üzerinde bulunan karlık yaylası 1600 metre yüksekliğe sahip geniş bir yayladır. Zengin bir orman yapısından sonra ulaşılan yaylada orman idaresine ait bir telsiz istasyonu ve gözetleme kulesi bulunmaktadır. Bölgenin en yüksek tepelerinden biri olan yayladan açık ve bulutsuz havalarda Sinop ince burun açıkları ve şehir ışıkları rahatça görülmektedir
  Geniş otlaklardan oluşan yaylanın en büyük özelliği Karlık düdenidir. Bölgenin Jeomorfolojik yapısından kaynaklanarak oluşan bu düden iki yamacın arasında çökmüş bir alan görünümü vermektedir. Buradaki kayalık kesime ulaşıldığında Buradan aşağıya doğru uzanan bir mağara daha olduğu görülmektedir. Bumağaranın yapısı ve bölgenin yüksek olması nedeni ile burada biriken karlar yaz aylarında agustos sonuna kadar erimemekte olup, oluşan bu kar kütükleri eski yıllarda yaz aylarında çevre köylüler tarafından  kullanılmakta imiş.Bölgeye adını veren bu düden mağarası ve çevresi yayla turizmi ve meyilli otlakları nedeniyle  çim kaynağı için oldukca uygun ortamlara sahiptir.


İnaltı Kanyonları= Ayancık- Kastamonu yolunun 17.km sinden ayrılan stabilize yol ile ulaşılan kanyonlar ve mağara ilçenin en güzel rekrasyon alanlarındandır. Yol güzergahında inaltı yerleşmesi Alabalık tesisleride bulunmaktadır. Tesislerden sonra ulaşılan kanyon yolunun bir tarafı sarp kayalık öbür tarafı çay yatağından oluşmaktadır. Birkaç yerde çayın içinden geçen yol çay suları yüksek olmadıkça taksiler tarafından da kolaylıkla aşıla bilmektedir. Ancak kar sularının eridiği ilk bahar ayları ile sonbahar aylarında yalnızca arazi taşıtları ile geçilebilmektedir. Zaman zamanda agaç köprülerden geçilerek ilerleyen yol safari turları için oldukca müsait doğal bir parkuldur.


Kanyonun en can alıcı bölümü : sarp kayalıklardan akan suların oluşturduğu kucuk şelaleler ve çamur ve yosunların oluşturduğu sarkıt ve traventenlerin bulundupu 1 km mesafedir. Bu alanı gruplar ve ziyaretçiler özellikle yürüyerek geçmeyi tercih etmektedirler. Kanyonun bitiminde orman içinde devam eden yol Alabalık Üretme tesislerini de geride bıraktıktan sonra inaltı köyüne ulaşmaktadır. Ormanlardan tomruk nakletmek için kullanılan eski buharlı trenin dekovil hattının da geçtiği kanyonu iki vadisinde bulunan orman idaresine ait terkedilmiş barakalar kanyon ve bölge turizmi canlandığında tesis olarak kullanılmaya oldukca müsaitdir.


İnaltı Mağarası= İmaltı Köyü köyün hemen arka yamacında bulunan mağara ile ünlenmiştir. Deniz seviyesinden  1070 m yüksekte olan mağaranın oldukça büyük olan ağzı köyden görünebilmektedir. Köyde biraz soluklandıktan sonra yaklaşık 500 metrelik bir tırmanıştan sonra mağaraya ulaşılmaktayken, 2002 2003 yıllarında yapılan yol ile mağaranın 50.m kadar altına araçla gidilebilmektedir. Buradan 50 metrelik merdivenle mağaranın ağzına ulaşılabilir. Mağara ağzında geniş bir sahanlık bulunmaktadır.


İnaltı mağarası gerek mağara içi damla taşları ve arkeolojik özelligi, gereksede doğal çevrenin güzelliği nedeniyle, turizm amaçlı kullanıma son derece uygun şartlara sahiptir.


Ortalama uzunluğu 7500 metre olan mağaranın son noktası girişten 24 metre aşagıdadır. Doğu-Batı yönünde büyük bir  (S) çizerek uzanan mağaranın giriş ağzı ve gerisindeki salonun tavan yüksekliği 20 metreden fazla, genişliği ise 18 metredir. Giriş salonu boyu 125 m, tavan yüksekliği 6-22m, genişliği 7-13 metreler arasında değişen düzgün bir galeriye açılır. Bu galeri mağaranın en geniş ve en uzun bölümüdür. Bundan sonra daralarak ilerleyen mağarada sarkıt, dikit, sütün, örtü ve duvar damlataşları, damlataş havuzları görülmeye başlar. Yatay gelişmiş kaynak konumlu fosil bir mağara inaltı mağarasında damlataşların çoğu genişlemiş olan orta bölümde yer almaktadır. Buna karşık mağara tabanına yakın alt kesimlerde ve su düzeyinin hemen üzerinde Karnabahar    ve Patlamış mısır şekilli damlataşlarda bulunmaktadır. Mağaranın içinde yer yer su birikintilerine rastlanmakta olup bazıları ilerlemeyi zorlaştıracak şekilde derindir. Mağara girşinde görülen duvar kalıntıları, tarihi dönemlerde iskan alanı olarak bilinen mağaraya arkeolojik degerde katmaktadır.


İanltı mağarasının elektrifikasyonu, trafo, kapı, merdiven, çeşme ve tuvaleti yapılmış mağara içindeki gezi güzergahı ve kır kahvesi yapım çalışmaları devam etmektedir.


Mağara civarında kanyon, Akgöl ve Karlık yaylası ve Düdeni gibi doğal güzelliklerinde bulunması mağaranın önemini daha da attirmaktadır. Hazırlanan projelerle günü birlik ziyaretçilerin ihtiyaçlarına yönelik tesislerin yapılması yanında çoğunluğu boş olan köy evlerinin de pansiyon olarak kullanılma açılması planlanmaktadır


Konaklama Tesisleri


Belediye Apart Otel= Yalı mahallesi sahil şeridi üzerinde bulunan otel 58 yatak kapasitelidir. Önü deniz arkası orman olan otel iki katlı özel bir mimariye sahiptir. Otel kompleksi içinde 200 kişilik restaurant, bar, lobi kafeterya ve teras restaurant bulunmaktadır. Odalar balkon ve terasa sahip olup sıcak su ve telefon mevcuttur. Ayrıca otel bünyesinde 3 adet bungalov ev ile 1 adet de köy evi mevcuttur.
Rezervasyon Telefon: 0(368) 613 11 37 - 613 35 63


Saymoz Otel= Yalı mahallesi iskele meydanında denıze nazır bulunan otel 40 yatak kapasiteli olup otelin cafe ile bar ve yazlık çay bahçesi bulunmaktadır.
REzervasyon telefon: 0(368) 613 10 39


Karahan Otel= Yalı mahallesinde belediye apart otele bitişik, 5 katlı olarak inşa edilen otel 50 yatak kapasiteli  olup cafe, barı mevcuttur. Kalvaltı verebilen otelde yemek ihtiyacı bitişikteki Apart otelin lokantasından karşılanabilir. 
Rezervasyon Telefon: 0(368) 613 19 74 - 613 10 87


Yavuzlar Otel= İlçemiz yalı mahallesi Ömer Seyfettin caddesi üzerinde Falaka cafe bar restaurantla birlikte yeni faaliyete geçmiş olup 40 yatak kapasitelidir.
Rezervasyon Telefon: 0(368) 613 55 15


Kuğu Yalısı Apart Otel - Kamping= İlçenin batısında şehirden 3 km ileride Kuğu yalısı mevkisindeki koya kurulmuş otel iki katlı 6-36 yatak kapasiteli bir tesisidir.
Rezervasyon Telefon: 0(368) 613 25 92


Gökay Aile Pansiyonu= Şehir içinde Yukarı Erkengünez mevkisinde bulunan 5 katlı bir binanın iki katı aile pansiyonu olarak düzenlenmiş ve hizmete açılmıştır.
Rezervasyon Telefon 0(368) 613 24 34 - 613 27 93


Tarihi ve Arkeolojik Değerler


Eski Cezaevi(kilise) = Yalı mahallesi sahil kesiminde bulunan bina eski bir kilise yapısı olup yıllarca cezaevi olarak kullanılmıştır. Bizans dönemine ait olan ve bugün boş olan bina düzenlendiğinde kültür merkezi olarak kullanılmaya müsaittir. 


İstefan Kaya Mezarları= Ön tarih devirlerinden kalan ve henüz hiç bir bilimsel araştırmanın yapılmadığı Pontus Krallarına ait kaya mezarları ilçenin batısındaki istefan köyü sınırları içinde bulunmaktadır. 


İstefan Sulu Kilisesi= Yine aynı yerleşim yerinde istefan burnunun batı yakasında, toprak altında olup içi toprak ve su dolu haldedir. Galerilerinde biri toprak üstündedir. Halk içinin su dolu olması ve çevresinin de su kaynağı yönünden çok zengin olması nedeni ile buraya sulu kilise adını vermişlerdir. Henüz hiç bir kazı çalışması yapılmadığı alanda eski bir höyük bulunmaktadır.


Yalı camii= 1981 yılında Ömer Seyfetin'in hikayesini anlattığı Ayancık camiidir. Bilinmeyen bir nedenle yıkılşmış ve yerine 1908 yılında şimdiki yalı camii yapılmıştır. 


Ayancık Askerlik Şubesi= 1900 yılında, istefan'daki kilise harabelerinin sutunları kullanılarak, aynı uslupla inşa edilen ve Askerlik Şubesi binası olarak kullanılan bina restore eidlmiştir. Kesme taştan yapılan binanın ön cephesi sutunlu ve iki kat halindedir. Yapımında kilise harabesinden getirilen taşlar kullanılmıştır.





0 yorum:

Yorum Gönder