3 Aralık 2010 Cuma

Durağan'ın Tarihi, Sinop Durağan Geçmişi



Durağan Adı Nereden Geliyor?


Durağan'ın uzun bir geçmişi olup, tarihi yönünden epeyce eskidir. Eski İstanbul, Amasya, Diyarbakır, Trabzon ve Çorum yolları buradan geçerdi. Eski çağlarda bugünkü modern limanlar olmadığından, tabi limanlar gemilere sığınak olurdu. Bu yünden Sinop'un tabii limanına giden yollar, Durağan - Boyabat üzerinden geçer.


Sinop'u Anadolu iç kesimlerine bağlayan yolların ilçeden geçmesi, Durağan'ın önemini artırmış ve tarihi bir kasaba durumuna getirmiştir. 


İlçe adının Kasabada bulunan bir handan almaktadır. Kasabanın ilk kurulduğu yer, ilçenin 5km kuzeyinde ``Sakızören`` denen yerdir. Burada bulunan kaynak suyun yanında bir süre kalınmış, kaynak suyun kuruması ile halk Gökırmak kıyısına inerek bugünkü yerine yerleşmiştir. Bu yer değişikliğin önemli diğer sebepleri de, halkın yol kenarına Han'ın yanına yerleşmek istemeleridir. 


Han, uğrak ve durak (Dinlenme) yeri olarak kullanılmıştır. Bu durum yıllarca sürmüş, yolcu ve halk dilinde buna hana Durakhan denilmiştir. Böylece yeni kasabanın adı, bu hana izafeten Durakhan , zaman içinde halk dilinde Durağan şeklini alarak resmi kayıtlara geçmiştir.


Danişmentliler Döneminde Durağan


1071 yılında Türkler tarafından Bizanslılara karşı kazanılan Malazgirt Zaferi'nden sonra, Anadolu kapıları Türk Milletine açılmış oluyordu. Anadolu'nun Türkleşmesi ve İslamlaşması böyle başlar. 


Büyük Selçuklu Sultanı Melik - Şah, Anadolu'nun fethini tamamlaması için Kutalmışoğlu Süleyman Şah'ı görevlendirilir. Süleyman Şah kısa zamanda Anadolu'nun tamamen alınmasını sağladı. Selçuklular, geleneklerine göre alınan toprakları komutanlarına, başarıları karşılığı verirlerdi. Danişment Gazi kendisine verilen topraklarda 1085 Danişment Beyliğini kurdu. Danişmentliler daha sonra Amasya, Çorum, Osmancık, Çankırı, Durağan ve Kastamonu havalesini'de alarak topraklarına kattılar, Tarih kitaplarının bir çoğunda Gökırmak vadisi tamamen Kastamonu ile birlikte, Danişmentliler Beyliği içerisinde gösterilmektedir. Türk orduları, Kızılırmak nehrini Vezirköprü-Osmancık arasında geçeceklerine göre Boyabat ve Durağan kısa süre içerisinde Danişmentlilerin eline geçmiştir. 


Danişment orduları Kastamonu'ya önemli bir geçiş yolu olan Amasya Gümüşhacıköy - Vezirköprü - Durağan ve Boyabat üzerinden geçmiştir. Çevrenin durumu incelendiğinden Kastamonu ile birlikte İsfendiyar sıra dağlarının güneyine düşen yamaçları ile Gökırmak vadisi Danişmentliler'in eline bu sırada geçmiş olabileceği çok iyi anlaşılmaktadır. Kastamonu ve Vezirköprü'yü ele geçiren Danişmentliler'in bu iki şehir arasında bulunan Gökırmak Vadisinin ve verimli topraklarıda ele geçirmeleri düşünülemez.


Bugün Durağan'ın köylerinden olan Yağbasan, Köseli ve Salarkolu köy adları Danişmentliler'in boy ve oymak adlarından gelmektedir.


Danişmentliler'i 1175 yılından ortadan kaldıran Selçuklular, Durağan ve çevresini yönetimleri altına almışlardır. Böylece buralara yeniden Türk boylarının akınları başlamıştır. Durağan ve çevresi 1105 - 1174 yılları arasında Danişmentliler'in elinde kaldı. 


Selçuklular Döneminde Durağan


Durağan, Selçuklular zamanında iç Anadolu'yu Karadeniz'e bağlayan ticaret yolu üzerinde yolcuların uğrak ve durak yeri olarak önem kazanmıştır.


Trabzon Rum İmparatorluğunun kurulması ile Sinop, savaşsız olarak bu İmparatorluğa bağlanmış. Durağan-Boyabat ilçeleri ise Selçuklularda kalmıştır. Selçuklu Sultanı 1. İzzettin Keykavus babasının Anadoluda'ki İktisadi siyasetine devam etti. Kuzey Anadolu ticaretini emniyete almak için Sivas'a yürüyerek oradan Sinop yolu üzerinde, Trabzon Rum İmparatorluğu Aleksios'u esir etti. Yoluna devam ederek Sinop kalesi'nin alınmasını sağladı.  Selçuklu ordusu ve illerden gelen kuvvetler Gümüşhacıköy-Vezirköprü üzerinden Kızılırmak'a geçerek Durağan'a gelmiştir. Selçuklu Sultanı Durağan'da ordugahını kurdu. Son hazırlıklarını burada tamamladı ve Sinop üzerine yürüdü. Sinop 1214 yılında Selçukluların eline geçti. 47 yıl Selçukluların yönetiminde kaldı. 1261 yılında, Trabzon Rum İmparatorluğu tarafından alındı. Bunun üzerine selçuklu hükümdarı 4.Kılıçaslan, Pervane m. Süleyman'ı bir ordu ile Sinop'a gönderdi. Pervane M. Süleyman, ordusu ile Tokat-Amasya ve Vezirköprü üzerinden Kızılırmak'ı geçerek Durağan'a geldi. Son hazırlıklarını tamamlayarak Sinop üzerine yürüdü ve Trabzon Rum İmparatorluğu'ndan Sinop'u geri aldı. 


Anadolu Beylikleri Döneminde Durağan


Durağan, Anadolu Beylikleri dönemde, Candaroğulları beyliği'nin egemenliği altına girdi. Çobanlar'ın Kastamonu'da Pervanoğulları'nın da Sinop Beyi bulundukları sırada Kastamonu valisi olan Şemsettin Yaman Candar'ın babası Mehmet Oğuzların Alayuntlu boyundandır. Candaroğullarını Osmanlı tarihçileri İsfendiyaroğulları diye yazmışlardır. Oysa, İsfendiyar Bey, Candaroğulları'nın III. Hükümdarıdır.


1235 yıllarında, Yaman Candar'ın oğlu Şücaettin Süleyman Paşa, kendisine Kastamonu'yu merkez yapmış ve bağımsızlığını ilan etmiştir. Böylece büyük Kastamonu da Candaroğulları Beyliği kuruldu. Candaroğlu Beyliği kısa sürede güçlendi Pervaneoğulları'na son vererek Sinop'u aldı. Daha sonraları Candaroğulları Beyliği, Kastamonu ve Sinop beylikleri olmak üzere ikiye ayrıldı. Sinop Beyliği üstünlük sağlayarak, Kastamonu Candaroğulları beyliği aldı. 


Osmanlı Padişahı Yıldırım Beyazıt, Kastamonu'yu almak için hazırlıkları tamamlayarak Kastamonu üzerine yürüdü. Kastamonu ve civari 1392 yılında Osmanlıların eline geçti. Böylece Candaroğulları beyliğinin Kastamonu kolu ortadan kaldırıldı. Daha sonraları, Kastamonu civarı ile Küre, Osmancık ve Gökırmak vadisinde, Boyabat ve durağanda kuvvetli bir ihtimalle aynı yıllarda, 1392 yılında Osmanlıların eline geçti. 


Timur, Yıldırım Beyazıt'ı 1402 Ankara Savaşında yendi. Yıldırım BEyazıt bu savaşdan sonra ölümü üzerine osmanlılarda taht ve iç kavgaları başladı. Bunu fırsat bilen CAndaroğlu İsfendiyar bey, Çankırı ve Tosya dahil olmak üzere, Kastamonu ve çevresi ile birlikte Bolu'ya kadar eski toprakları geri almayı başarmıştır.


Osmanlı Padişahı 2. Murat, Anadolu Türk Beyliğini  yeniden kurmak istiyordu. Bu amaçla Bursa'dan harekete 
geçerek Candaroğlu - İsfendiyar Bey'in elinden, Sinop hariç diğer toprakları alarak tekrar Osmanlılar'a kattı. 


Candaroğulları Beyliği, 1291'den 1461 tarihine kadar 170 yıl sürmüştür. İlk önceleri Başkentleri Kastamonu idi. Daha sonra Sinop kan dökülmeden kolayca Fatih Sultan Mehmet tarafından alınarak Osmanlı egemenliğine geçti. 


Fatih Sultan Mehmet, o zaman çok kuvvetli olduğu bilinen Sinop donanmasını'da Osmanlı donanmasına kattı. Kendi görüşüne göre istediği kimseleri uygun bulduğu işlerin başına geçirdi. Kastamonu askerlerinin başına Kızıl Ahmet'i getirdi. Sinop Orduköy'den (ortaköy) Boyabat'a dönen Fatih, Durağan - Vezirköprü üzerinden Trabzon yolunu tuttu. 


Durağan, Osmanlılar zamanında Kastamonu-Samsun illeri ve İç Anadolu Sinop limanı arasında çalışan kara yolu üzerinde çok önemli dinlenme ve durak yeri olarak görev yaptı.


Durağan'da Candaroğulları zamanında yapılan, tarihi eser olarak Yağbasan Türbesi vardır. Durağan ilçesinin Yağbasan Köyü Alan Mahallesindedir. 1395 yıllarında yapılmıştır. Hitabesinde Süleyman, Polat, Kutluşah ve Emir ül- Kebir Hasan bey isimleri yazılırdır. 


Türbe dört köye bir temel üzerine kurulmuştur. Duvarlar yükselirken, dört köşeden bölünerek kubbe ile çevrilmiştir. Türbe, taş, kireç ve harçla yapılmıştır. Doğuya açılan dar bir kapısı vardır. Bugün kubbenin üst kısmı yıkılmış, duvarlarının sıvıları dökülmüş perişan bir haldedir. 


Osmanlılar Döneminde Durağan


Yıldırım Beyazıt döneminde Durağan - Boyabat ilçe toprakları 10 yıl 1392 - 1402 Osmanlıların yönetimine geçmiştir. Osmanlıların Ankara yenilgisinden sonra Durağan ve Kastamonu Çevresi Candaroğulları Beyliği'nin eline tekrar geçti. Osmanlılar Padişah 2. Murat zamanında bu toprakları ikinci defa egemenlikleri altına aldılar


Kastamonu'nun Osmanlı Devletine katılması ile Sinop ili toprakları içinde bulunan Durağan, Boyabat ve Gerze, Kastamonu sancağına bağlandı.


Tanzimat teşkilatı ile birlikte Kastamonu İl Sinop kadılığı da bu eyalete bağlı bir Sancak oldu. Daha önce büyük Kastamonu Sancağına bağlı kaldıklarından Durağan, Boyabat, Ayancık ve Gerze, yönetimine göre yeni oluşan Sinop sancağına bağlandı. Bu ara Durağan, Boyabat, Ayancık ve Gerze bir süre kadılık olarak yönetimde kaldı. 1899 yılından sonra Sinop Sancağı'na bağlı merkez ilçe dahil 2 ilçe ile 3 bucak ile 486 köy bulunuyordu. Durağan bu ilçelerden Boyabat'a bağlı bir bucak ve 39 köyden meydana geliyordu.


Sinop 1920 yılına kadar Kastamonu eyaletine bağlı sancak iken, bu tarihten sonra bağımsız, Cumhuriyetten sonra sancakların kaldırılması ile il olmuştur. Cumhuriyetten sonra Sinop çevresine daha çok hizmet götürmek için yeni ilçeler kurulmuştur. Bu sırada Durağan'da 1954 yılında ilçe olmuştur.


Durağan'da Osmanlılar zamanında yapılan tarihi eser olarak Durağan Cami-i vardır. Kitabesine göre 1867 hicri 1283 yılında yapılmıştır.


Cumhuriyet Döneminde Durağan


1923 yılında 30.05.1954 tarihine kadar Boyabat İlçesine bağlı nahiye olup, 01.06.1954 tarihinde kaza haline getirilmiştir. 10.03.1955 tarihinde belediye kurulmuştur.


Durağan'ın kaza olduğuna dair Sinop Şeriye Sicilinden alınmış Bekir BAŞOĞLU'nun ``Boyabat ve çevresi tarihi `` adlı kitabından 2 madde alıyoruz. 
1 Sinop sancağı dahilinde Durağan kazasına ait Divanı dahilinde vaki Yassıalan ..
2 Durağan kazasına tabi Dütmen Divanında Emirtolu Kariyesi ahallisi köy Cami-inin Cuma namazı kılınmasına açılması istekleri..
Yukarıdaki iki maddeye göre Durağan Tanzimat Teşkilatı Döneminde nahiye olmuştur. 1954 yılında ise ilçe olarak Boyabat'tan idari yönden ayrılmıştır.


Durağan İlçesi Önemini: Samsun-Havza-Vezirköprü-Durağan-Boyabat-Kastamonu-Bolu Karayolu , Sinop-Boyabat-Durağan-Havza çizgisi ise Sinop-Boyabat-Durağan kargı çizgisi üzerinde İç Anadolu!ya bağlanan yollardan alıyor ve Durağanda bulunan kervansarayda değer kazanıyordu. Durağan'ın bu yol ve diğer tabi imkanları sayesinde kolaylıkla gelişmesi akla gelirken Cumhuriyet döneminde başlangıçta yeterince gelişme sağlayamamıştır. Kasaba olarak gelişme yakın tarihlerde başlamıştır. Buda yeterli bir gelişme özelliğinde değildir.


Durağandan Geçen Tarihi Yollar


Selçuklular döneminde çok önemli ticari ve liman şehri olan Sinop'a giden yollar Boyabat'ın çukurhan mevkisinde birleşirler. İç Anadolu ve İç Orta Karadeniz bölgelerinden Sinop'a giden yollarda Durağan üzerinden geçmektedir. Bu yol hayla önemini korumaktadır. 


Yaykıl Taşhanı noktasından Başsökü - Doğaçam - Durağan doğrultusunda bir yol vardır. Bu yol Durağan Kervansarayına uğrar Vezirköprü - Yağbasan - Sarıyar ve Gerze doğrultusu çok zayıf bir ihtimalle düşünülebilir.


Kastamonu, Taşkörü - Durağan - Boyabat - Vezirköprü doğrultusunda Gökırmak Kızılırmak kıyısı boyunca çok eskilerden beri giden bir yol bulunmaktadır. 


İç Anadolu'dan Sinop'a gelen yolların hepsi Vezirköprü - Durağan - Boyabat çizgisinden geçmektedir. Sinop'dan Anadolu'ya da yollar bu çizgi üzerinden geçmektedir. Bu yollar Selçuklular ve Osmanlı'lar döneminde olduğu gibi Cumhuriyet döneminde önemini koruyan tarihi yollar konumundadır. 


Durağan - Çerçiler - Alaçam arasında bakımsız, dar, ham yol bulunmaktadır. Bu yolun genişletilerek asfalt yapılması durumunda Durağan ilçesinin Orta Karadeniz ve oradan da Doğu Karadeniz kıyılarına ulaşımı kısadan sağlanmış olacaktır. Bu yol hem ilçe merkezi hemde Çerçiler ve civarı köylerin halkı için çok önemlidir.







 



0 yorum:

Yorum Gönder